İZLİ-YORUM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İZLİ-YORUM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Eylül 2012

Her Ulus Ordusu Kadar Güçlüdür...

Çocukluğumda dedemden kalan gazete kolleksiyonuna bakar,bazılarını korkup kapatırdım.

Özellikle Kıbrıs Savaşında Yunanlıların yaktığı Kıbrıslı Türklerin görüntüleri hala gözlerimin önündedir.

Bulunan toplu mezarların fotoğraflarını ise hatırlamak istemem ancak silinmiyor işte hafızadan!!

Ben sadece şunu söylemek istiyorum.Her ne sebep olursa olsun ya da şartlar !!

Her ulus ordusu kadar güçlüdür...


Bunu unutmayalım.



31 Temmuz 2012

İZLİ-YORUM

Son günlerdeki yeni favorim Fox Tv'de ki " Kamuflaj " kelime oyunu yarışması.
19.30 gibi başlıyor.Oldukça eğlenceli.
Uraz Kaygılaroğlu'nun sunumu rahat, akıcı ve samimi...

Tatil süresince hiç Tv izlemedim bir boşlukta hissetmedim açıkçası malum yaz ekranları her zamanki gibi sıkıcı doğru dürüst izlenecek birşey yok.
Bu anlamda Kamuflaj  sizin içinde bir alternatif olabilir.

17 Aralık 2011

"Criminal Minds" İzlemek İçin Tek Neden...


Criminal  Minds'ı hiç kaçırmadan izlemek,bende takıntılı bir hale dönüşmüş olabilir elbet bundan şikayetçi değilim.

İşin bende ki ilginç ve komik yanı  konu,karakterler,olayı çözümleme vs. onları geçmiş durumdayım,her bölümün sonunda dünya yazarlarının söylediği sözleri bir köşeye not alırken buluyorum kendimi...:))
ve Garcia'ya bayılıyorum, ekip o olmadan bir hiç.

Peneople Garcia

MEĞER NE OLMUŞ? :-O


Ne olduğunu bilmiyorum?
Devamını izlemedim ama bu Yalçın Abi ve ekibinin betimlemeleri beni mahvediyor.
Bir şekilde karşımıza çıkıp, dikkatimizi çekiyor neticede. :)))

04 Aralık 2011

NASIL YANİ ??

"Türk izleyicisi iyi niyetlidir,temiz kalplidir birazcıkta saftır" diyerek hazırlanan bir yayındı.Ama gözden kaçmadı...



(Acele ile cep telefonu kullanarak çektim,mazur görün arkadaşlar)

09 Mayıs 2011

SAYILARLA ...

Siyasi bir programda, konuk koltuğunda oturan oyuncu Lale Mansur'a sorulmuş o da  "Bence Türkiye'de ki en önemli sorun işsizlik falan değil" demişti.Bu cümleyi unutmuyor olmamın sebebi sonrasında anlattıklarıdır elbet...


Neyse lafı uzatmayalım, Milliyet'in şuradaki haberine göre; Ocak 2011 itibariyle Türkiye'de işsiz sayısı 25 ilin nüfus toplamına ulaşmış...


İzleyici gözüyle bunu okuyunca o programramda ki konuşmaları hatırladım...


08 Nisan 2011

KLOSTROFOBİ ...

Bunu kendime neden yaptım bilmiyorum?

Dün gece arka arkaya izlediğim iki filmin ardından resmen fenalık geldi.

Kapalı alanda kalma gibi bir korkum yok aslında buna rağmen kendimi kötü hissettim.

Toprak Altında (Buried) -Hollywood'un en masrafsız filmi heralde.Bir tabut, bir insan, çakmak ve cep telefonu...

Sanctum' da heyecan doruktaydı.Çok beğendim.İzlenmeye değer...

Sanctum  Buried

05 Nisan 2011

COCONUT ...

Tekrar başlayan Survivor yarışmasının katılımcıları daha şimdiden kendilerini yorgun hissediyor.Öyle ki hindistan cevizine “Coconut” derken bile yoruluyorlar hatta söyliyemiyorlar.
“Hindistan cevizi” de geç işte…

coconut


Hindistan cevizlerini taşımaya çalışan bir triport

06 Şubat 2011

BEYN’LERE ÖZGÜRLÜK…

Yaşı küçük ( düzeltelim bizden daha genç diyelim) fakat düşünceleri yaşından büyük tecrübeli blogger Barış Ünver ’e dava açıldığını şimdi öğrendim.

Yazısını yorumlara kapattığı için buradan kendisine “iyi şanslar” diler,en içten saygı ve desteklerimi yollarım…

beyn.org

02 Şubat 2011

SENEYE NOBEL’E BEN DE ADAYIM… :-o


Dinamiti bulan İsveçli Alfred Nobel, bu icadıyla savaşa katkıda bulunmuş olmaktan öyle büyük pişmanlık duymuş ki vasiyet etmiş her yıl “bir önceki yıl insanlığa en çok hizmet eden beş kişiye ödül verilsin” demiş… (ehhh pek yakışmış)



~~~~~~

Nobel Derneği 1901 yılından başlayarak fizik,kimya, tıp, edebiyat ve barış dallarında ödülü vermeye başlamış.Bunlara 1969 yılında “ekonomi” ödülü de eklenmiş… (ne iyi olmuş)

~~~~~~

Kurallar gereği Nobel ödülüne aday gösterilen kişilerin kimlikleri asla açıklanmıyor ve bununla ilgili tüm kayıtlar 50 yıl boyunca gizli tutuluyor, şayet kişiler kendilerini aday gösterirlerse anında diskalifiye oluyorlar… (yani kaynakların anlattığına göre öyle.)
~~~~~~
Şayet Nobel ödülü almak isteyipte alamıyorsanız,1991 yılından bu yana “Olanaksız Araştırmalar Tarihi” tarafından “yapılamayan ya da yapılmaması gereken bilimsel çalışmalara” verilen Ig Nobel ödülü ile şansınızı deneyebilirsiniz , seneye kadar kulis yapıp bende şansımı bu branştan denemeye karar verdim.Nasıl olsa ödüle herkes aday gösterilebiliyor artık

19 Ocak 2011

İZLİ –YORUM

Bana göre bu yıl iki dizi ipi göğüsleyecek.Geçen yıl dizilerden epey kazanç sağlayan Kanal D “Öyle Bir Geçer ki Zaman” dışında aradığını bulamayacak…

Show Tv’de durdu durdu turnayı gözünden vurdu.Çarşamba günü diğer kanallar bana göre sinek avlar artık…

İkisinde de tema aynı aslında, ikinci bir kadın, entrika ve de çocuk…

Seyircide merak uyandırmak için yeterli sebep…

Benim gibi dizi izlemeyen birini bile 2-3 haftadır esir ettiler.Helal olsun valla…


cat
foto.knuttz

28 Aralık 2010

TEŞEKKÜRLER...

Aralık ayı bloğa uğurlu geliyor,bir nevi doping etkisi yaratıyor...

Geçen seneyi de böyle hoş bir sürprizle kapatmıştık.Her ay beşyüzbinin üzerinde ziyaretçi alan Hürriyet "Yazarkafe" sinde günün sitesi seçilmek beni mutlu etti...

yazarkafe

Geçtiğimiz yıllarda bloglamayı teşvik ve destek amacıyla ilk defa Hürriyet tarafından başlatılan Yazarkafe projesi kısa süre içinde büyüdü ve gelişti hatta diğer yayıncılara da örnek oldu.Bu işte emeği geçen ve değer verip takip eden herkese teşekkür etmek istiyorum...

*(Unutmadan bu güzel haberi benimle paylaşan Sevgili Zeugmacım sana ayrıca teşekkürler.:)))

10 Aralık 2010

NE DEMİŞ ?

kastamonu

Mehmet Akif Ersoy,İstiklal savaşı yıllarında Anadolu’nun çeşitli illerini gezerek vaazlar vermiş…
Bunların içinde en özel olanı, Kastamonu merkezdeki Nasrullah Camisinde verilen vaaz.Çünkü İstiklal Marşımızın sözleri buradaki konuşmadan hemen sonra kaleme alınmış ve o dönem Kastamonu’da günlük çıkan “Açıksöz “ gazetesinde ilk defa yayınlanmış…
Gazeteyi ilk okuyanlar ise cephedeki askerler olmuş…

nasrullah camii

Şimdi ise Almanlar İstiklal Marşımızın telif haklarını almak için uğraşıyor,okudukça inanamıyor ve bunları düşündükçe üzülüyor insan neydik ne olduk ???

23 Kasım 2010

ŞU İZMİR'DEN ÇEKİRDEKSİZ NAR GELİR...

Belki daha önce birkaç kez duydunuz ya da ilk kez dinleyeceksiniz.

Diğer İzmir türkülerine göre daha az biliniyor "Şu İzmir'den Çekirdeksiz Nar Gelir" türküsü...

Her daim Ege yöresini Tolga Çandar'dan dinlemeyi tercih ederim ama Latif Öz'ün bu şarkıdaki yorumunu da beğendim.


Söz: Ahmet Yamacı Derleyen :Muzaffer Sarısözen

17 Ekim 2010

HAYIRDIR İNŞALLAH...:))

Çok sık rüya görmem aslında,görsemde orta hallidir benim rüyalarım...

Her ne olduysa dün gece hiç olmadık bir yerde Sertab girdi rüyama...

"İşte bu" dedim...

Uzun süredir böyle güzel bir şarkı dinlemediğimi söyledim.:)))

İşi tadında bırakmak önemli,gün içersinde 15-20 kere aynı şarkıyı dinleyince olacağı budur diye kalktım yataktan...


29 Eylül 2010

SİTE ÖNERİSİ…

Sitenin en dikkat çekici özelliği, evdeki malzemelerle yemek yapabilme seçeneği sunması…

“Malzemeye Göre” bölümündeki kutucukları işaretleyip bir süre bekliyorsunuz.Tabii bu beklemenin nedeni kayıtlarda 6877 adet tarifin bulunması.Onların içinden seçim yapıp sağ sütunda size alternatifleri sıralıyor…

“Kalori Cetveli”de işinize yarayabilir…

Aslında yemek yapma konusunda çok yetenekli olmadığım için çok fazla yemek sitesi takip etmiyorum belli başlı birkaç site var aklımda.Tarifi Bizden bunlardan biri…


10 Ağustos 2010

ÖDÜLLÜ TELESKOP YAPMA YARIŞMASI…

Türk Astronomi Derneği & Nano Manyetik Bilimsel Cihazlar San. Tic.Ltd.Şirketi 1000 TL. ödüllü Teleskop Yapma Yarışması düzenliyormuş…

Yarışmanın amacı, Astronomiye ve Fiziğe ilgi duyan herkesi bir şeyler yapmaya davet etmek…

Yarışmacılar yaptıkları teleskopları en son 1 Aralık 2010 tarihine kadar “Türk Astronomi Derneği (Arzu Kıran eliyle) Sabancı Üniversitesi Orhanlı,Tuzla 34956 İstanbul “ adresine gönderecekler ,yapım aşamasını anlatan en çok 2 sayfalık bir metinle birlikte…


Yarışma kuralları ise;
Teleskop merceklerle yapılacak
Oluşan görüntü ters olmayacak.
Büyütme en az x10 olacak.

Detay için

~~~~~~

* Evliliğimizin ilk yıllarında kendimize göre bir hobi odası yapmıştık.Ders çalışıp, tavla oynadığımız, balıklarımıza bakıp,resim yaptığımız….
Bu arada bir teleskop bile aldık. Öyle profesyonel falan değil…
Sonra ilgi alanlarımız değişti,bizim meşhur teleskopumuz sökülerek dolaplardan birine kaldırıldı, oda ise bir süre sonra çocuk odası şeklinde dizayn edildi… :))


foto.

31 Temmuz 2010

BİLMEKTE FAYDA VAR...

Oydu buydu derken kafalar iyice karıştı...
Açıkçası 30 yıl önceki olaylar, 90 küsür yaşına gelmiş adamlar ve bunların akibeti beni pek bağlamıyor.Ben daha çok sosyal haklar konusunda takıldım...
Bu konuyla ilgilenen , 12 Eylül'de fikrini beyan edecek kişilere katkı olması ve daha da bilinçlenmek açısından bunu da okumakta yarar var diye düşünüyorum...

Alıntıdır...

"Şu anda mecliste bekleyen 5510 sayılı (Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) yasa tasarısı eğer yasalaşırsa pek çok hakkımızı kaybedeceğiz. Sağlık ve sosyal güvenlik haklarımızda oluşacak kayıplardan bazıları şöyle:

* Zaten kadınlar için 58, erkekler için 60 olan emeklilik yaşı hem kadınlar, hem de erkekler için 65'e çıkarılacak. (Madde 28)

*Emekliliğe hak kazanabilmek için yakın zamanda 5.000'den 7.000 güne çıkarılan prim ödeme zorunluluğu 9.000 gün prime çıkacak. (Madde 27)

*Emekli maaşları % 23 ila % 33 arasında düşürülecek. (Madde 29)

* Yıpranma hakkı gasp edilecek

*Aylık geliri 139,6 YTL'den fazla olan bütün vatandaşlar her ay 73 ila 475 YTL Genel Sağlık Sigortası primi ödemek zorunda kalacak. (Madde 88)

* Sadece ayakta tedavi olununca değil; hastalık, kaza, ameliyat gibi nedenlerle hastaneye yatmak gerekince de 'katılım payı' adı altında para ödenecek. (Madde 68)

*'Katılım payı' gerektiğinde beş katına kadar arttırılacak. (Madde 68)

* Bütün sağlık hizmetleri paralı olacak.

*Sağlık hizmeti alabilmek için bu ülkenin vatandaşı olmak, üstelik vergi ödemek, dahası Genel Sağlık Sigortası primi yatırmak, hatta bir de 'katılım payı' ödemek yetmeyecek. Şimdi bir de 'ilâve ücret' adı altında para ödemek gerekecek. (Geçici Madde 5)

*Bütün dünyada anne sütünün önemi yeniden anlaşılır ve emzirme teşvik edilirken Türkiye'de 'sigortalının çocuğuna bir ay anne sütü yeter' mantığı geçerli olacak. Daha önce doğum yapan sigortalılara altı ay süreyle verilmesi öngörülen emzirme yardımı bir aya düşürülecek.

* Hastalanan sigortalılara verilen iş görememezlik ödeneği % 16 azalacak. (Madde 18, 19, 80)

*Emekli Bağ-Kur'lularının maaşından 10 yıl süreyle % 10 oranında Genel Sağlık Sigortası primi kesilecek. (Madde 88)

* Primini ödeyemeyen vatandaşlar sağlık hizmeti alamayacak, hastane kapılarından geri dönecek. (Madde 88, 89 ,90)

*Primini ödeyemeyen çiftçilerin pamuğuna buğdayına, üzümüne tütününe el konulacak. (Madde 87) "

Bu durumda olan gene vatandaşa olucak, vay bizim halimize...

25 Temmuz 2010

DİKKATLİ OLALIM.GAZETELERE HABER OLUCAK DAVRANIŞLARDA BULUNMAYALIM.YOKSA...

Reyting kaygısıyla yapılan gazeteciliğin sonudur bu…

Üzücü olaylarda mağdur kişilerin daha da mağdur edilmesi midir gazetecilik? yoksa insanlarla bir haberi paylaşmak mıdır?

Haberi vermek amacıyla kişilerin özel hayatlarına bu kadar müdahale edilmesi haksızlık değil midir?

70 yaşında tecavüze uğramış bir teyzeyi haber yaparken, “dur bu habere kadının ev adresini de ekleyeyim” demek midir gazetecilik ? bu mesleğin hiç mi ahlaki kuralları yoktur?

Ya buna ne demeli ?? Ölümünün üstünden sene geçmiş olmasına rağmen ,Münevver Karabulut cinayetine ait ortaya çıkan kanlı görüntülerin bize faydası nedir?

“İşte bu kanlı tişörtü, kafasıda burada kesilmişti “diyerek yayınlanan polis kayıtlarına ulaşmak bu kadar kolay mıdır? ya da biz bu görüntüleri izleyince cinayetin bir kilit noktası daha aydınlığa kavuşacak mıdır?

Eskiden böyle bir şey yoktu.Ne polis kaydı ? ne cinayet aletlerinin gösterilmesi vs. Artık her şey aleni…
Biz bu kadar etkileniyorken,yakınları ne durumdadır?

Hiç unutmuyorum geçen sene bu zamanlar keyifli bir tatil gününe başlamak için gazeteyi elime almış resmen şok olmuştum.Tam sayfa ,evet şöyle kocaman bir testere bütün sayfaya sığdırılmış ve manşet atılmış. ”İşte bununla kesildi.” diye…

Her şey açığa çıktı,katil yakalandı cezasını da yargı vericek…
Bu saatten sonra yapılacak haberler kişilerin ailelerine veya yakınlarına acı vermekten başka bir şey olmayacak...
”Çocuğunuz böyle öldürüldü.,şöyle acı çekti “demekten vazgeçin…
Artık insanları acılarıyla baş başa bırakın…



Photobucket

16 Haziran 2010

MÜZİĞİN DİLİ EVRENSELDİR...

Uzun süredir görünmedi ama “durdu durdu turnayı gözünden vurdu “ derler ya bizde işte öyle söyledim ilk dinlediğimde...
Sonra tekrarlar ardı ardına geldi.Hiç sıkılmadan bütün bir hafta dinleyerek geçti...

Müziğin dilinin evrenselliğini seviyorum.Telaffuz farkından doğan bazı kelimeleri anlamıyorum belki ama olsun insanı mutlu eden ezgisi yetiyor.

Zamanında Eurovision’da Sertap Erener’in birinci olmasının sebebi de buydu bence,herkes üzerinde öyle bir etki yaptı ki şarkının çekim gücüne kimse karşı koyamadı...

Tıpkı bunun gibi...


Shakira Waka Waka

*videoyu yüklerken farketmedim blogger'da gene sorun var videoları yükledikten sonra bir türlü göstermiyor. :((